28 Nisan 2025

Herkes kendi karmaşasında.


Beslenmeyerek beslenme sorununu çözdüm. Pazartesi günü planlarımı Pazar gününden yaptım. Gözümde büyüse de kalkıp büyük bir kısmını hayata gerçirdim. Biraz işe daldım. İşle ilgili bir metin yazmam gerekti tıkır tıkır onu yazdım. Yazmak iyi hissettirdi. Ama işle ilgili olması daha keyifliydi. 10 yıl boyunca o tempoda çalışınca arınamıyorsun. Ve garip biçimde o yoğunluğu arıyorsun ama aslında istemiyorsun da. Feci karışık duygular. Tansiyonun 18 olduğu günler mi bu aşırı sakin hipertansiyonsuz günler mi? Şimdi düşünüyorum da stres yönetimim de bok gibiymiş. Sıfır öfke kontrolüyle terör estirmişim. Sakin günlerden o kaosa bakınca görüyorum ki, canım kendim bazen tam bir salakmışsın. (Kusura bakmıyosun)

Azıcık çalıştıktan sonra keyfim yerine geldi. Gece evde pıtı pıtı peşimde dolandı. Perdeyi hafif araladım sokaktan geçenleri görüyorum. Herkes kendi karmaşasında. Pencere hafif aralık perdenin altından. Ama dışarıdan gelen kokuyu tanıyorum, hafif serin bahar. Gece sık sık dışarıdan gelen kokulara uyarılıp havayı kokluyor. Pencere kapalıyken bunu yapmaz. Alacağı herhangi bir kedi kokusuna vereceği reaksiyonu tahmin ettiğimden kaçması muhtemel olmayan bir yerden cam açtım. Pencereye ve Gece'ye bakıp "Yani umarım kaçmazsın" dediğim an bir sır olarak kalmalı. Öyle bir şey tabii ki olmayacak deyip kötüyü, negatifi, toksik halimi kovuyoruz. Bitemedin gittin.